Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for Mart 2009

CHP 6 ilçeyi AKP’den aldı. AKP ise CHP’nin 2004’te kazandığı hiçbir ilçesinde kazanamadı.CHP İstanbul’da toplamda 12 ilçede ipi göğüslerken,  AKP 26 ilçede sandıktan ilk parti olarak çıktı. 1 ilçede DSP kazandı.

İşte İstanbul ilçelerinde seçimi kazanan adaylar:

Adalar CHP kazandı MUSTAFA FARSAKOĞLU  (2004’te AKP kazanmıştı) (Yeni / AKP’den aldı)

Arnavutköy AKP kazandı AHMET HAŞİM BALTACI (2004’te de AKP kazanmıştı)

Ataşehir CHP kazandı. BATTAL İLGEZDİ (2004’te yoktu)

Avcılar CHP kazandı. MUSTAFA DEĞİRMENCİ (2004’te de CHP kazanmıştı)

Bağcılar AKP kazandı. LOKMAN ÇAĞIRICI (2004’te AKP kazanmıştı)

Bahçelievler AKP kazandı. Osman DEVELİOĞLU (2004’te de AKP kazanmıştı)

Bakırköy CHP kazandı. HİLMİ ATEŞ ÜNALERZEN (2004’te de CHP kazanmıştı)

Başakşehir AKP kazandı. MEVLÜT UYSAL (2004’te yoktu)

Bayrampaşa AKP kazandı. HÜSEYİN BÜRGE (2004’te de AKP kazanmıştı)

Beşiktaş CHP kazandı. İSMAİL ÜNAL (2004’te de CHP kazanmıştı)

Beykoz AKP kazandı. YÜCEL ÇELİKBİLEK (2004’te de AKP kazanmıştı)

Beylikdüzü AKP kazandı. YUSUF UZUN (2004’te de AKP kazanmıştı)

Beyoğlu AKP kazandı. AHMET MİSBAH DEMİRCAN (2004’te de AKP kazanmıştı)

Büyükçekmece CHP kazandı. HASAN AKGÜN (2004’te de CHP kazanmıştı)

Çatalca CHP kazandı. CEM KARA (2004’te AKP kazanmıştı) (Yeni / AKP’den aldı)

Çekmeköy AKP kazandı. AHMET POYRAZ (2004’te yoktu)

Esenler AKP kazandı. MEMET TEYFİK GÖKSU (2004’te de AKP kazanmıştı)

Esenyurt AKP kazandı. NECMİ KADIOĞLU (2004’te de AKP kazanmıştı)

Eyüp AKP kazandı. İSMAİL KAVUNCU (2004’te de AKP kazanmıştı)

Fatih AKP kazandı. MUSTAFA DEMİR (2004’te de AKP kazanmıştı)

Gaziosmanpaşa AKP kazandı. ERHAN EROL (2004’te de AKP kazanmıştı)

Güngören AKP kazandı. ŞAKİR YÜCEL KARAMAN (2004’te de AKP kazanmıştı)

Kadıköy CHP kazandı. SELAMİ ÖZTÜRK (2004’te de CHP kazanmıştı)

Kağıthane AKP kazandı. FAZLI KILIÇ (2004’te de AKP kazanmıştı)

Kartal CHP kazandı. ALTINOK ÖZ  (2004’te AKP kazanmıştı) (Yeni / AKP’den aldı)

Küçükçekmece AKP kazandı. AZİZ YENİAY (2004’te de AKP kazanmıştı)

Maltepe CHP kazandı. MUSTAFA ZENGİN (2004’te AKP kazanmıştı) (Yeni / AKP’den aldı)

Pendik AKP kazandı. SALİH KENAN ŞAHİN (2004’te de AKP kazanmıştı)

Sancaktepe AKP kazandı. İSMAİL ERDEM (2004’te yoktu)

Sarıyer CHP kazandı. ŞÜKRÜ GENÇ (2004’te AKP kazanmıştı) (Yeni / AKP’den aldı)

Silivri CHP kazandı. ÖZCAN IŞIKLAR (2004’te AKP kazanmıştı) (yeni / AKP’den aldı))

Sultanbeyli AKP kazandı. HÜSEYİN KESKİN (2004’te de AKP kazanmıştı)

Sultangazi AKP kazandı. CAHİT ALTUNAY (2004’te yoktu)

Şile AKP kazandı. CAN TABAKOĞLU (2004’te de AKP kazanmıştı)

Şişli DSP kazandı. MUSTAFA SARIGÜL (2004’te CHP kazanmıştı)

Tuzla AKP kazandı. ŞADİ YAZICI (2004’te de AKP kazanmıştı)

Ümraniye AKP kazandı. HASAN CAN (2004’te de AKP kazanmıştı)

Üsküdar AKP kazandı. MUSTAFA KARA (2004’te de AKP kazanmıştı)

Zeytinburnu AKP kazandı. MURAT AYDIN (2004’te de AKP kazanmıştı)

Read Full Post »

Çağlayan’da Erbakan sürprizi Çağlayan’ın ikinci konuğu Saadet Partililer oldu. Mitingde Necmettin Erbakan sürprizi yaşanıyor. Erbakan uzun bir aradan sonra meydanlarda…

 

Çağlayan Meydanı’nda başlayan mitingde Saadet Partisi, İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Mehmet Bekaroğlu partililere hitap etti. Bekaroğlu, “Bu seçim tarafların belli olacağı seçimdir. Haktan ve halktan yana olanların seçimidir. Ben taraf olanların yanındayım. Türkiye şahit olun” diyerek sözlerini bitirdi.

Bekaroğlu’nun konuşmasının ardından Necmettin Erbakan, meydanı dolduranları selamladı. Daha sonda Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş kürsüye gelerek bir konuşma yaptı. Kurtulmuş’un konuşması sık sık, “Başbakan Numan” sloganları ile kesildi.

Kurtulmuş, şunları söyledi: “Öyle anlaşılıyor ki İstanbul’un öyle bir işaret fişeği atacak ki, Telaviv’den de, Moskova’dan da görülecek. Bütün dünyadan görülecek. Tebrik ediyoruz, hayırlı uğurlu olsun. Şimdi şairler İstanbul için ne yazacaklar. Gökdelenler diktik ama arka sokaklarında bayat ekmek kuyruklarında olanların ömrünü heba ettik diye mi yazacaklar. Siluetini ve ruhunu yandaşların imar rantları için kurban ettik diye yazacaklar. İstanbul’un şarkısı şiiri başka yazılıyor. Buradaki kararlılığınız İstanbul’un tarihini yeniden yazdırıyor. Hayırlı uğurlu olsun.”

“Yıllardır bu miting meselesi tartışılıyor. Bizim medeniyetimizde şehirlerin merkezi meydanlardır etraftaki camiler külliyeler ve kervansaraylardır. İstanbul’da 3 partiye aynı anda verilecek 3 meydan kalmamış. Burası Çağlayan meydanı değil, burası Çağlayan kavşağı. Kazlıçeşme’deki meydan değil sahil parkı. Bekaroğlu’nun en önemli işlerinden birisi İstanbul’a güzel meydanlar inşa etmek. Saadet’in hiçbir mitinginde kimseye yuh çekilmeyecek. Yuh çekmek istiyorsanız sandıkta çekeceksiniz.”

“Biz nice iktidarlar gördük. Zannettiler ki o koltuklarda ilebelet oturacaklar. Gün gelir devran döner. Bu haksızlıklara son verir, adalet geliyor. Milli Görüş geliyor.”

Read Full Post »

Çankaya Belediyesi ölülere bayrak dağıttı  

Çankaya Belediye Başkanı Eryılmaz’ın, “Yamyamları doyuramıyorum” dediği ses kaseti üzerine başlatılan soruşturma sonuçlandı. İçişleri Bakanlığı Müfettişleri, “bayrak vurgunu”nu ortaya çıkardı..

Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz’ın “Yamyamları doyuramıyorum” isyanını yansıttığı ses kaydı üzerine İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişlerinin başlattığı incelemeden, “bayrak vurgunu” çıktı. CHP’li Çankaya Belediyesi 2005 yılında 1.7 milyon lira mal olan 300 bin bayrak alımı için ihale açtı. İhale ilanı ile teknik şartname birbirinden farklı yazılarak adeta adrese teslim yapılıp, belirli bir firmaya verilen ihalede bayrakların fahiş fiyatla alındığı ve 905 bin lira fazla ödeme yapıldığı saptandı. Dağıtıldığı belirtilen bayrakların çoğu ya sahte isimlere ya da ölülere teslim edilmiş gibi gösterildi. Müfettişler raporu “ihaleye fesat karıştırmak” suçlamasıyla savcılığa gönderdi. Eğer dava açılırsa Eryılmaz ve 15 kişi TCK’nın 235’inci maddesi uyarınca 5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.

ADIM ADIM VURGUN

Sabah Gazetesi’nin haberine göre, mülkiye Müfettişleri Ferda İleri, Dr. İbrahim Avcı ve Dr. Mehmet Tanışır’ın 27 Ocak 2009’da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği raporda ihale süreciyle ilgili şu tespitler yapıldı:

* Çankaya Belediyesi Eğitim Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, 2005 yılında terör olayları ve Mersin’de Türk bayrağının yırtılması nedeniyle Çankaya’daki evlere dağıtılmak üzere 300 bin Türk Bayrağı alımı için ihaleye çıktı.

* İhalenin yaklaşık bedeli 1 milyon 740 bin YTL olarak tespit edildi.

* 07 Nisan 2005 tarihli başkanlık oluru ile yapılan ihalede, komisyon üyelerinin en az ikisinin işin uzmanı olması şartına uymadığı belirlendi. nİhale ilanı ile teknik şartnamesinde alımı yapılacak bayrakların türleri farklı yazıldı. İlan metninde bayrakların Alpaka Yünlü Kumaş üzerine yapılacağı belirtilirken, şartnamede % 100 polyester olacağı kaydedildi. Ayrıca, teknik incelemede Alpaka Yünlü Kumaş diye bir yünlü kumaş olmadığı ortaya çıktı. Böylece bazı firmaların teklif vermesi örtülü biçimde engellendi.

* 24.5.2005’te yapılan ihaleye Kafkas Ticaret, Aydoğan Kardeşler Ltd Şti ve Esen Bayrak Ltd. Şti. katıldı. Ancak iki firma “uygun olmayan belge verildiği” gerekçesiyle ihale dışı bırakıldı.

* İhale, 24.06.2005 tarihli ihale komisyon kararı ile 1 milyon 485 bin YTL teklif veren Aydoğan Kardeşler Ltd Şti’nde kaldı. Firma ile 08.07.2005 tarihinde sözleşme yapıldı.

BELGE SAHTE Mİ?

* Firma, iş deneyimini ispatlamak için CHP Genel Saymanlığı’nca düzenlenen 20.05.2005 tarihli ve 1 milyon 100 bin YTL tutarındaki İş Bitirme Belgesi’ni ihale komisyonuna sundu. Komisyon, söz konusu işin yapıldığına dayanak olan faturayı araştırmadan, belgeyi kabul etti. – Müfettişler, kuşkulandıkları iş bitirme belgesinin gerçekliğini araştırmak üzere Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’na yazı yazdı. Yapılan incelemede, Aydoğan Kardeşler firmasının, Vergi Dairesi’ne herhangi bir beyanının bulunmadığı, iş bitirme belgesinin düzenlenmesine esas teşkil eden 19.11.2004-08.03.2005 döneminde KDV matrahlarının sıfır (0) olduğu, yani ticari bir işleminin bulunmadığı anlaşıldı.

* Bu durum, iş bitirme belgesinin sahte olabileceğine ilişkin “ciddi bir karine” teşkil etti. Belgeyi veren Muhasebe Müdürü E. K., CHP yönetimi tarafından görevinden alındı.

* Yüklenici Aydoğan Kardeşler firmasının ihale tarihinde sosyal sigorta prim borcu bulunduğu ve ihaleyi almaması gerektiği belirlendi. Ancak firma, sözleşme imzalanmadan bir gün önce borcunu kapattı.

* Çankaya Belediyesi, aynı yıl (2005) bir başka ihaleyle 10 bin bayrağı tanesi 2,39 YTL’den temin etti. 300 binlik ihalede ise bayrakların tanesi 4,95 YTL’ye mal oldu. Toplamda 2,39 x 300.000=717.000,00 YTL’den alınabilecek bayraklar, 4,95 x 300.000 = 1.485.000,00 (artı KDV) üzerinden alındı. Böylece KDV ile birlikte 905.940,00 YTL belediyenin kasasından fazladan çıktı.

* Yüklenici firma, 02.08.2005 tarihinde malın kabulünü istedi, aynı gün başkanlık onayı ile bayrakları kabul edecek personel belirlendi. Bayrakların tamamı görülmeden, örnek bir koli içindeki bayraklara bakıldı. Tüm bayraklar teslim alınmış gibi tutanak hazırlandı.

* Aydoğan Kardeşler, 300 bin bayrağın Aycan İnşaat ve Zümre İnşaat adlı firmalardan alındığına ilişkin faturaları ihale komisyonuna sundu. Ancak, bu firmaların verdiği faturaların sahte olduğu tespit edildi.

* Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 20.01.2009 tarihli yazısıyla, yüklenici firmanın bilinen adreslerinde bulunmadığı anlaşıldı. Şirketin işlemlerini takip eden Muharrem Aydoğan, “Resmi ortağı olmadığını, şirketin kapandığını; şirket sahibi olan ağabeyinin iletişim bilgisinin kendisinde olmadığını” söyledi.

112 BİN KİŞİYE BAYRAK

* İhale şartnamesinde, “300 bin adet bayrağın Çankaya’daki evlere yüklenici tarafından dağıtılacağı” hükmü yer alıyordu. Aydoğan Kardeşler Ltd Şti., 112 bin kişiye 280 bin bayrağın dağıtıldığına ilişkin adres bilgileri ve imzaları belediyeye verdi. Müfettişler, listelere çıplak gözle bakıldığında bile bazı imzaların aynı kişi tarafından atılmış olduğunu belirledi.

* Emniyetin araştırmasında, bayrak verildiği belirtilen bazı isimlerin mahalle kayıtlarına rastlanmadı. Bazı isimler ise yıllar önce ölmüştü. Çok sayıda kişi de hiç bayrak almadıklarını beyan etti.

* Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yapacağı soruşturma sonunda dava açılırsa, Eryılmaz ve 15 kişi 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.

Read Full Post »

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Gaziantep-Nizip-Birecik Otoyolu, TOKİ anahtar teslim töreni ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın toplu açılış töreni sırasında milletvekilleri protesto edildi.

Protestocu grup, Valilik kavşağında yapılan törende ceketlerini havaya atarak protesto etti.
 
Milletvekillerini istifaya çağıran protoculara, kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan’ın tepkisi sert oldu. Erdoğan, “Burayı kimsenin provoke etmeye hakkı yok” diye konuştu.

 

 

 

Erdoğan şunları söyledi:
 
“Birçok açılışları gerçekleştirmek için bir aradayız. Böyle bir açılış töreninde bir grup bu heyecanı bu zevki paylaşamıyorsa lütfen bu zevki, bu heyecanı paylaşamayanlar, bende bu zevki, bu heyecanı paylaşamadıkları için paylaştıkları zevklerle beraber olmaya davet ediyorum. Ve burayı provoke etmeye kimsenin hakkı yoktur. Bugün burada bir heyecan var, bir aşk var. Ceketlerinizi kendinize saklayın. Bizim cekete de ihtiyacımız yok. Bu milletin de buna ihtiyacı yok. Ve böyle bir belediye başkanı olmak ve ne denli belediye başkan adayı yapmadığımızı burada şimdi çok daha memnuniyetle görmüş oluyorum. Bundan da ayrıca mutluyum. Benim ülkemde bu tür yanlışlar içerisinde bir belediyecilik hizmetini yapmak özellikle Türkiye’ye yakışmaz. Türkiye’de bu tür ısmarlama takımlarla bu işi yürütmek mümkün değil.”

Read Full Post »

 

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Sayın Baykal, dün Sinop’ta şahsımla ilgili bazı ifadeler kullanmış. Benim aldığım terbiye, benim aldığım edep dersi sana cevap vermeye müsaade etmez. Yoksa, sana çok iyi cevabı veririm ama siyaseti bıraktıktan sonra. Bu makamı bana emanet eden milletime bu denli saygısızlık yapan bir insanı da hukuk devleti ülkemde tabi ki yasal haklarımı kullanarak hukuka götüreceğim” dedi.
 
Partisince Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşmasına Kayseri’deki büyük değişime dikkat çekerek başlayan Erdoğan, demokrasiye, hukuka, adalete, üretime, rekabete, istihdama ve kaliteye verdikleri destekten dolayı Kayseri halkını tebrik ederek şöyle konuştu:

 

“Şimdi medyaya sesleniyorum. Malum medya tabii. Eğer boşluk arıyorsanız, şu arka taraf boş. Ama arka tarafa seslenmiyorum. Medyaya sesleniyorum. Tabii bunu söylerken CHP’nin yandaşı medyaya söylüyorum. Yandaş medyanın da kim olduğunu biliyorsunuz. Bu meydandaki büyük coşku ve heyecanınız onlara en büyük cevabı teşkil ediyor. Bu coşku Kayseri’nin büyüme iradesini ispatlamaya yetiyor. Gelirken, yol boyunca vatandaşlarımın heyecanını gördüm. Duygulandım, (hamdolsun) dedim. Demek ki istikamet üzere yürüyoruz. Yoksa benim halkım istikamet üzere yürümeyeni tekrar iktidar etmez.”
 
Erdoğan, AK Parti‘yi kurdukları ilk günden bugüne kadar aynı şeyleri söylediklerini, bu millete hizmet etmek için yola çıktıklarını vurgulayarak, “Ülkenin çözülmeyecek hiçbir meselesi yok. Yeter ki, kardeşlik hukukumuzu koruyalım, dayanışma ruhumuzu güçlendirelim. Bizim kardeşliğimiz ebedidir. (Geleceğin büyük Türkiye’sine inanmayanla, bu ülke için hayali, hedefi, umudu, aşkı heyecanı olmayanla işimiz olmaz) dedik” diye konuştu.
Konuşmasına, “bu milletin onurunu korumak için bu ülkenin büyüklüğüne yakışan duruşu sergilemek için, karşımızda kim olursa olsun, dimdik durur, bu ülkenin menfaatlerine asla halel getirmeyiz” dediklerini anımsatarak devam eden Erdoğan, şöyle dedi:
 
“Biz kim ne derse desin. Adam gibi dururuz adam. Sayın Baykal, dün Sinop’ta bazı ifadeler kullanmış. Şahsımla ilgili bazı ifadeler kullanmış. Sayın Baykal, beni bu makama sen getirmedin. Beni bu makama milletim getirdi. Fakat, senin bu milletle aran yok ki. Sen bu millete televizyondan bakarsın. Televizyondan bakınca millet görünmez. Millet, burada görülür burada. Benim aldığım terbiye, benim aldığım edep dersi sana cevap vermeye müsaade etmez. Yoksa, sana çok iyi cevabı veririm ama siyaseti bıraktıktan sonra. Bu makamda değil. Bu makamı bana emanet eden milletime bu denli saygısızlık yapan bir insanı da hukuk devleti ülkemde tabii ki yasal haklarımı kullanarak hukuka götüreceğim. O ayrı mesele. Çünkü, bu milletin emanetini taşıdığımız her günü, her saati, her anı bu şuura sahip olarak geçirdik. Her geldiğimizde sizin karşınıza alnımız ak, başımız dik olarak çıktık. Sizden helallik istedik, sizlerde verdiniz. Hamdolsun, yüzünüzü kara çıkarmadık. Emanetinize hıyanet etmedik. Bugüne kadar sözlerimizin arkasında durarak, Milletimizin başını öne eğdirmedik. Bundan sonra da eğdirmeyeceğiz. Aldatan olmadık, aldanan olmadık. Bundan sonra da olmayacağız.”
 
AA

Read Full Post »

497 kamu görevlisi işkence soruşturması  
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk’un soru önergesine verdiği yanıt 2006-2008 yılları arasında toplam 497 kamu görevlisinin işkence soruşturması geçirdiğini ortaya koydu. Bakan Şahin’in verdiği bilgiye göre bu soruşturmalardan 318’i derdest olurken, 135 kamu görevlisi hakkında dava açıldı.
Yine aynı dönemde TCK’nin 95’nci maddesine göre 44 kamu görevlisi hakkında da “Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence” soruşturması açıldı. Bunlardan da 14’ü hakkında dava açıldı. Yapılan soruşturmaların ardından TCK’nın 94 ve 95’nci maddeleri nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan 439 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk’un işkence suçlamasıyla hakkında soruşturma ve dava açılan kamu görevlilerine ilişkin soru önergesini yanıtladı. İşkence iddialarının etkin takibine yönelik olarak yargı çalışanları için yoğun eğitim faaliyetlerinin yürütüldüğünü ayrıca İstanbul Protokolü Eğitimi Projesi’nin uygulanmaya başlandığını kaydeden Bakan Şahin “2,7 milyon avro tutarındaki söz konusu projeyle bin 500 hakim ve cumhuriyet savcısı ile 4 bin hekimin İstanbul Protokolü konusunda eğitilmesi ve protokolle ilgili olarak uygulama rehberleri ve eğitim materyalleri hazırlanması öngörülmüştür.
 2009 yılı Kasım ayında tamamlanması öngörülen proje çerçevesinde, işkenceyle mücadele konusunda, hakim ve savcılar ve adli tıp uzmanı olmayan hekimlerin bilgilendirilmesi ve bu sahada rol alan ilgili kamu görevlilerinin daha etkin mücadele etmeleri hedeflenmektedir. Projenin tamamlanmasını müteakip işkenceyle mücadele konusunda ihtiyaç duyulacak diğer eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine devam edilecektir” dedi.
Bakan Şahin, işkence suçlamasıyla hakkında soruşturma ve dava açılan kamu görevlileri sayısıyla ilgili de son üç yılın bilgilerini verdi. Buna göre, 2006-2008 yılları arasında TCK’nın işkence ve eziyet suçuyla ilgili 94’ncü maddesi kapsamında 318 kamu görevlisi hakkında işkence soruşturması yapılırken, 135 kişi hakkında da dava açıldı. Yine TCK’nın “Neticesi itibariyle ağırlaşmış İşkence” suçunu düzenleyen 95’nci maddesine göre de üç yılda 30 kamu görevlisi hakkında soruşturma başlatıldı. Aynı dönemde 95’nci madde nedeniyle 14 kişi hakkında dava açıldı. 2006-2008 yılları arasında 94 ve 95’nci maddeler kapsamında yapılan soruşturmalardan 439’unda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilirken, açılan davalarda ise mahkeme 67 beraat kararı verdi.
 
ANKA

Read Full Post »